T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ÇORUM / İSKİLİP - Misakımilli İlkokulu

Haberler

Haz

Etkin ve başarılı ebeveyn çocuk ilişkisinin koşullarını öğrenerek çocuğunuzla daha başarılı bir iletişim ve ilişki kurabilirsiniz.

 

1.Çocuğunuzu iyi tanıyın. Anne-babalar çocuğun fiziksel, psiko-motor, sosyal, duygusal, zihin ve dil gelişimlerinin yanı sıra beslenme ve sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını da bilmek zorundadırlar. Örneğin; ilk yaşın sonunda bebeğin kilosunun doğum kilosunun üç katı, boyunun da iki katı olacağını bilen bir anne çocuğun fiziksel büyümesini daha yakından takip eder ve beslenmesine özen gösterir. Bebeğin zihinsel gelişimini bilen bir anne-baba, bebeğin beslenmesinin yanı sıra, zihin gelişimini desteklemek amacı ile ona farklı uyarıcılar verir, yaşına uygun zengin bir uyarıcı ortam sunar.

 

2.Çocuğunuzu doğru gözlemleyin. Çocuğu zaman zaman gözleme ve izleme çocuğun neyi ne zaman ve ne şekilde yaptığı hakkında anne-babaya önemli bilgiler verir. Çocuklarını gözlemeyen ve izlemeyen anne-babalar, onların ne tür oyunlara ilgi gösterdiklerini bilemezler. Bu nedenle onların ilgilerine ve gelişimlerine uygun oyuncaklar yerine kendilerine uygun oyuncaklar seçerler. Çoğunlukla çocuklar bu oyuncakları birkaç kere oynayıp bir kenara atarlar. Oysa çocuklarını iyi gözlemleyen anneler, çocuklarının gelişimine ve ilgilerine uygun oyuncaklar seçebilirler. Oyuncakların çok pahalı olması da gerekmez. Örneğin; küçük bebekler için zarar vermeyecek, ses çıkartan kutular, kutu kapakları ya da bazı mutfak araç gereçleri çok ilginç gelir.

 

3.Yaşanılan ev öğrenme ortamı gibi düşünülmeli. Bazı anne-babalar eğitimin okulda gerçekleşeceğini düşünürler. Oysa evde günlük rutin olarak yapılan işler ve evde yapılan bazı etkinlikler çocuğun eğitimi için kullanılabilir. Örneğin; anne evde yemek yaparken çocuğun bazı basit işlere yardım etmesini isteyebilir. Böylece çocuk çırpmak, yoğurmak, mayalamak, pişirmek vb. yeni sözcükler öğrenir. Çamaşır yıkarken çocuğun renklilerle renksizleri, iç çamaşırları ile havluları ayırması istenebilir. Bu etkinliklerle çocuk sınıflama ve renkleri öğrenir.

 

Anne-baba, çocuğun eğitimi için evden ve evdeki araç gereçlerden en iyi bir şekilde nasıl yararlanabileceğini düşünmelidirler. Ayrıca çocuğu evde daha etkin hale getirmenin yollarını aramalıdırlar.

 

Başarılı anne-baba çocuk ilişkisi koşulları

 

Anne babalar;

 

1. Öncelikle çocuklarını tanımalı ve onları ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirmelidirler. Kendi arzu ve tutkularına göre yönlendirme yapmaktan kaçınmalıdırlar.

 

2. Çocuklarının kendi modelleri olmadığını, her çocuğun kendine özgü niteliklerle donanmış, ayrı bir birey olduğunu düşünerek kardeşleriyle ve diğer çocuklarla kıyaslama yoluna gitmemelidirler.

 

3. Çocuklarındaki güven duygusunu pekiştirmek için onları yapıcı ve etkin kılacak bir ortam hazırlamalıdırlar. Ancak bu ortamı, hazırlarken, verecekleri görev ve sorumlulukların çocuğun yetenek ve kapasitelerini aşmamasına özen göstermelidirler.

 

4. Anne-babalar, çocuk için en önemli besinin sevgi ve sevecenlik olduğunu bilerek, çocuklarına yeterince ilgi, şefkat ve sevgi göstermelidirler.

 

5. Çocuklarına uygun olan davranışları ve neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğretebilmeleri için gerek kendi aralarında gerekse çocuklarına yönelttikleri davranışlarda dengeli, tutarlı ve kararlı olmalıdırlar.

 

6. Soyut düzeyde uyarı yerine, somut düzeyde eylemi temel almalıdırlar. 7. Anne-babalar, çocuklarının kendi kendilerini yöneltmeleri yolunda başlattıkları girişimleri yaşının küçüklüğü gibi nedenlerle engellememelidirler.

 

8. Özellikle disiplin konusunda görüş birliğinde olmaya ve çocuğun yanında tartışmamaya özen göstermelidirler.

 

9. Oyunun çocuğun gelişim ve eğitimi için önemli olduğunun bilincinde olmalıdırlar. Çocuklarına oyun için gerekli ortam ve zaman ayırmalıdırlar.

 

10. Güvenli bir çocuğa sahip olmak için önce kendilerine, sonra birbirlerine ve çocuklarına güvenmeleri gerektiğini bilmelidirler.

 

11. Çocuğa sanki her zaman anne-babası yanındaymış gibi kendini güvenli ve hiç yanında değillermiş gibi de özgür hissedeceği bir ortam hazırlamalıdırlar.

 

12. Önce kendi içlerinde barışık, huzurlu birer birey ve sağlıklı birer özdeşim modeli olmalıdırlar.

 

13. Çocuğun kişiliğine saygı duyan, benlik saygısı üstün kişiler olmalıdırlar ki, çocuklarının da benlik saygısı üstün olabilsin.

 

14. Çocuğu kendi kendini yöneten bir birey olarak yetiştirmek için gerekli psiko-sosyal ortamı hazırlamalıdırlar. Bunun için de aşırı koruyucu yaklaşımdan kaçınarak çocuğun kendi kendini yöneten bir birey olmasına fırsat vermelidirler.

Kaynak: https://www.trtcocuk.net.tr/

 

Haz

Pandemi sürecinde virüse karşı oluşan aşırı korku, çocuğunuzun öğrenmesine engel olabilir.

 

Düzce Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Numan Konuk, pandemi sürecinde aşırı korkunun çocuklarda öğrenmeye engel olmaması için ailelere büyük görev düştüğünü bildirdi. 

 

Korku insanı ayakta tutan bir histir

 

Konuk, korku hissinin insanın en temel duygu durumlarından biri olduğunu, bunun her zaman tehlikeli göstermediğini belirtti. Gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda korku hissinin, tehditlere karşı insanı ayakta tuttuğuna işaret eden Konuk, "İnsanı tehdit eden bir süreçten geçiyoruz.

 Yaptığımız araştırmalar, bu gibi durumlarda korku hissinin orta seviyede tutulması gerektiğini gösteriyor.

Biz bu hissi 3 evrede inceliyoruz.

Birinci evre; korkusuzluk, bu tedbirsizlik anlamına geliyor.

İkincisi; orta seviye. Bu da korkuyla gelen tedbir alma durumu.

Üçüncü evre ise aşırı korku ve aşırı tedbir.

Aşırı korku, aşırı tedbirsizlik koronavirüse karşı mücadeleyi başarısız kılar. Bu yüzden korku ve kaygı düzeyinin orta durumunu insanlara anlatmaya çalışıyoruz. Ne korkusuzluk ve tedbirsizlik, ne de aşırıya kaçmış korku panik durumu. Aileler koronavürüsle mücadelede ne düzeyde bir yol izlemesi gerektiğini öncelikle kendilerince içselleştirmeli. 

Ne düzeyde bir tedbir almalı, ne düzeyde bir korku yaşaması gerektiğini önce kendilerine, sonra çocuklarına iyi anlatmalı. Onlara bu korku ve tedbirleri anlatırken uygun bir dil kullanılmalı." diye konuştu.


 

Tedbirsiz ya da aşırı panik olma büyük hata

 

Çocuklara aşırı korku aşılamanın eğitimin verimini etkileyeceğine değinen Konuk,  "Çocuklarda aşırı korku ve panik öğrenmeye mani olur.

 Koronavirüs salgını dünyanın yeni tanıştığı ve bununla mücadeleyi yeni öğrenmeye başladığı bir salgın. Bu durumda iki kavram karşımıza çıkıyor. Birincisi koronavirüsten korunmak, ikincisi bu hastalıkla mücadele. Salgınla mücadelede yöntemler aslında çok basit; maske, sosyal mesafe ve hijyen. Öncelikle salgına karşı geliştirdiğimiz korunma yöntemini ve bunun dozunu hem kendimize hem de çocuklarımıza iyi öğretmeliyiz.
 Uzaktan eğitim, seyreltilmiş eğitim, bu alanın uzmanları tarafından daha önce uygulanmış yöntemler.

Bu konuda çalışmalar yapıldı ve belirli bir düzeye getirildi. Aileler bu konuda rahat olmalı. Bu eğitim dönemi tamamen kayıp da olabilirdi. Bu yönde yapılan çalışma ve çabalar, hem eğitim kaybını engellemek hem de kabalıkta salgının yayılmamasına yönelik. Şu anda bu sistemde bir eğitime geçildi. Öncelikle yetişkinler, yani aileler bunu benimsemeli. Ondan sonra bunu çocuklarına uygun dille anlatmalı. Bu süreçte aile içinde olumsuz söylemlerden kaçınılmalı ve yapıcı davranılmalı."
 diye vurguladı.

 

Prof. Dr. Konuk, eğitim gören çocuklara koronavirüs ve hastalıkla ilgili korunma yöntemlerinin çok iyi anlatılması gerektiğini vurgulayarak, tamamen kaygısızlığı, "Çocuk eğitimini alsın da nasıl olursa olsun.' düşüncesinin de yanlış olduğunu belirtti.

Kaynak: https://www.trtcocuk.net.tr/

Haz

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

Teknoloji bağımlılığı nedir?

 

Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar var. Ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz ve sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabilir. İnternet ve teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişinin bağımlısı olduğu teknolojik ürüne ulaşamadığında yoksunluk yaşadığı bir durum olarak tanımlanmaktadır.

 

Teknoloji bağımlılığının belirtileri

 

Yalnızca birkaç dakika diyerek saatler harcamak.

 

Çevrenizdekilere ekran karşısında geçirdiğiniz zaman hakkında yalan söylemek.

 

Uzun süre bilgisayar kullanmaktan dolayı fiziksel sorunlardan şikâyet etmek.

 

Anonim bir kişiliğe bürünmek, insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih etmek.

 

İnternete girmek için yemek öğünlerinden, derslerden ya da randevulardan ödün vermek.

 

Bilgisayarınızın başında çok fazla zaman geçirdiğiniz için suçluluk duyuyorken bir yandan da büyük bir zevk almak ve bu iki duygular arasında gidip gelmek.

 

Bilgisayarınızdan uzak kaldığınız zaman gergin ve boşluktaymış gibi hissetmek.

 

Gece geç saatlere kadar bilgisayar başında kalmak.

 

 

 

Teknoloji bağımlılığının neden olduğu sorunlar

 

Fiziksel şikâyetler

 

Gözlerde yanma

 

Boyun kaslarında ağrı ve sertleşme

 

Beden duruşunda bozukluk

 

Elde uyuşukluk

 

Halsizlik

 

 

 

Sosyal alanda görülen şikâyetler

 

Akademik başarıda düşüş

 

Kişisel, aile ve okul sorunları

 

Zamanı idare etmede başarısızlık

 

Uyku bozuklukları

 

Yemek yememe

 

Aktivitelerde azalma

 

İnternet arkadaşları dışında izolasyon

 

 

 

Bağımlılığı kontrol altına alma yöntemleri

 

Günlük internet kullanım saatlerini değiştirin.

 

Haftalık internet kullanımı çizelgeleri hazırlayıp, uyulmasını sağlayın.

 

Destek grupları ya da aile terapisi gibi yöntemleri hayata geçirin.

 

Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığı faaliyetleri bir deftere yazmasını sağlayın, internet kullanmak için yoğun istek duyduğunda yazdıklarından birini yapmasını isteyin.

 

Çocuk ve ergenlerde bağımlılığı önleme

 

2 yaşından küçük çocukların internet, tv ya da bilgisayarla karşılaşması uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir. Bunu yaparkende mümükün olduğunca eğitici oyunlar ve videolar daha uygundur. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur. Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir.

Haz

'Okulumuz 3-D sınıfının da ortağı olduğu Başarabilirsin' eTwinning projesi sona erdi.

Ilgili proje Çorum yerel basınında dikkatinden kaçmadı.

Projeye destek sunan okulumuz 3-D sınıf öğretmeni Rasim Çınar 'a ve öğrencilerine çok teşekkür ederiz. Başarılı çalışmasından dolayıda tebrik ederiz.

Haz

Özel Eğitim Öğrencilerimiz origami sanatına hayat verdi.

Haz

Sağlık Bakanımızdan öğretmen ve idarecilere açıklama var

Haz

İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine "Liselere Giriş Sınavı Tedbirleri" konulu genelge gönderdi. Genelgede tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan 6 Haziran 2021 Pazar günü ülke genelinde 09.30-12.50 saatleri arasında Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınavın (LGS) iki oturum halinde gerçekleştirileceği ifade edildi.

Koronavirüs salgınının görüldüğü andan itibaren, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun önerileri, Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda salgının/bulaşmanın toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, mesafeyi koruma ve yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla birçok tedbir kararı alınarak uygulamaya geçirilmiştir.

 

Bu kapsamda kademeli normalleşme döneminin ikinci etabında uygulanacak tedbirleri belirleyen ilgi (a) Genelgemizle 1 Haziran 2021 tarihinden itibaren pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi günleri 22.0005.00 saatleri arasında; pazar günleri ise cumartesi saat 22.00'den başlayıp pazar gününün tamamını kapsayacak ve pazartesi günü saat 05.00'te tamamlanacak şekilde sokağa çıkma kısıtlaması tedbiri getirilmiştir.

 

Öte yandan, Milli Eğitim Bakanlığının ilgi (b) yazıları ile tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak

olan 6 Haziran 2021 Pazar günü ülke genelinde 09.30–12.50 saatleri arasında Sınavla Öğrenci Alacak

Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınavın ( L G S ) iki oturum halinde gerçekleştirileceği anlaşılmaktadır.

 

Bu çerçevede Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınavın (LGS), salgınla mücadele tedbirleri ve güvenlik önlemleri açısından en uygun koşullarda gerçekleştirilmesi ve herhangi bir aksamaya meydan verilmemesi amacıyla aşağıdaki belirtilen usul ve esasların tüm il ve ilçelerde hayata geçirilmesi sağlanacaktır.

1. Sınava girecek öğrencilerin acil iş ve işlemlerinin görülebilmesi amacıyla nüfus müdürlükleri 5 Haziran 2021 Cumartesi günü 10.00–16.00 saatleri arasında; 6 Haziran 2021 Pazar günü ise 07.00–10.00 saatleri arasında açık bulundurulacaktır.

2. Sınava girecek öğrenciler ile yakınları/refakatçileri ve sınav görevlilerinin sınav yerlerine ulaşımlarında herhangi bir aksama yaşanmaması için şehir içi toplu taşıma sefer sayılarının artırılması dahil her türlü tedbir Belediyelerce alınacaktır.

3. Tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan 6 Haziran 2021 Pazar günü; sınava girecek öğrenciler ile beraberlerindeki refakatçi ve/veya yakınları, 07.00–15.00 saatleri arasında sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacaktır.

4. 6 Haziran 2021 Pazar günü kırtasiyeler 07.00–15.00 saatleri arasında açık olabileceklerdir. Bu yerlerde çalışanlar da belirtilen zaman dilimi içerisinde sokağa çıkma kısıtlamasından muaf sayılacaklardır.

5. Valiler ve Kaymakamlarca; sınavın sessiz ve huzurlu bir ortamda geçmesi için gerekli tüm tedbirler milli eğitim müdürlükleri, kolluk kuvvetleri, yerel yönetimler ve ilgili diğer kurum/kuruluşlarla birlikte alınacak, kolluk birimlerince sınavın yapılacağı okul çevrelerinde devriye faaliyetleri yoğunlaştırılarak sınava girecek öğrencilerin dikkatlerini dağıtmasına neden olabilecek gereksiz korna çalınması ve gürültüye neden olacak diğer faaliyetlerde bulunulması önlenecek, sınav süresi boyunca gürültü yapılmaması konusunda kamuoyu farkındalığını artıracak çalışmalara ağırlık verilecektir.

 

Vali ve Kaymakamlarca yukarıda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 nci ve 72 nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınması, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyete neden olunmaması ve alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi hususunda;

 

Bilgi ve gereğini önemle arz ve rica ederim.

 

Haz

Ozel eğitim öğrencilerimiz etkinlikte

Haz

BAKAN SELÇUK, EĞİTİM GÜNDEMİNDE MERAK EDİLEN SORULARI CANLI YAYINDA YANITLADI

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CNN Türk'te yayınlanan Ahmet Hakan'ın sunduğu "Tarafsız Bölge" programında eğitim gündemine ilişkin merak edilen soruları cevapladı.

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CNN Türk'te yayınlanan "Tarafsız Bölge" programının canlı yayın konuğu oldu. 

  Eğitim gündeminde merak edilen soruları yanıtlayan Bakan Selçuk, yeni eğitim öğretim yılı takvimi için "Aşı ile beraber önümüzdeki aylarda bir rahatlama geldiğinde okulumuzu gerekirse eylülün ilk haftası 5 gün açmak istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.    Selçuk, şu ana kadar 813 bin civarında öğretmene Kovid-19 aşısı yapıldığını ve 7 Haziran'dan itibaren isteyen tüm eğitim çalışanlarına aşı uygulanacağını açıkladı.    Yüz yüze eğitimin geçen pazartesi ilkokul ve ana sınıflarında haftada 2 gün olarak başladığını aynı sürecin 7 Haziran Pazartesi gününden itibaren ortaokul ve liselerde de devam edeceğini dile getiren Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:   "Çocuklar ve öğretmenlerle çok vakit geçiren biri olarak söylüyorum, okulların açılması gerçekten çok iyi bir haber. 'Şurada kalmış bir ay neden okulları açıyorsunuz?' diye soruyorlar. O açılan okullardaki çocukların heyecanını görmek lazım. Bu atmosferi yaşamayanların bunu anlaması çok zor. Bunu görünce 'Bir ay değil, bir saat bile olsa okulu açalım.' diyoruz. Çünkü çocuklar, okullarını çok özlediler. 'İsteyen gelebilir, istemeyen gelmez.' diyoruz ancak çocukların en az yüzde 80'i okula geliyor. En çok ilkokullar geliyor, onu ortaokul ve liseliler takip ediyor."   2020-2021 eğitim öğretim yılı 2 Temmuz'da sona erecek Yüz yüze eğitime geçen okullarda hijyene azami ölçüde dikkat ettiklerini vurgulayan Selçuk, bu yıl okullara yıllık temizlik bütçesinin 10 katını verdiklerini ve bu malzemeleri de meslek liselerinin ürettiğini ifade etti.   Bakan Selçuk, 2020-2021 eğitim öğretim yılının 2 Temmuz Cuma günü sona ereceğinin altını çizerek "Salgın olmasaydı normalde okullarımız eylülün ikinci haftası açılıyor, bu 7 olur, 8 olur duruma göre değişiyor. Öğretmenlerimiz gerçekten çok yoruldu ve artık dinlenmeleri lazım. Çünkü bilgisayardan ders vermek yüz yüze eğitimden daha zor. Bu nedenle seminer yapmayacağız. Ama isterlerse öğrencilerle birtakım sosyal ve sportif faaliyetlerde bulunabilirler. Bunun için gerekli altyapıyı oluşturduk." diye konuştu.   Anne-babaların okulların 5 gün açık olmasını istediklerini, okula gelen çocuk sayısının yoğunluğunun bunu ortaya koyduğunu dile getiren Selçuk, okulunu özleyen çocukların okullarının açılması için videolar çekip kendisine gönderdiğini, okulları açarak çocukların özlemini giderdiklerini anlattı ve ekledi:    "Aşı ile beraber önümüzdeki aylarda bir rahatlama geldiğinde okulumuzu gerekirse eylülün ilk haftası 5 gün açmak istiyoruz. Koşulların ne getireceğini bilemediğimiz için hesabımızı yaza göre de kışa göre de yapıyoruz. Koşullar başka şekilde gelişirse ona da hazırlığımız var." diye konuştu.   Karneler 18 Haziran'da dağıtılacak Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2020-2021 eğitim-öğretim yılı karnelerinin 18 Haziran'da dağıtılacağını hatırlatarak fiziksel imkânlarından faydalanmak isteyen öğrencileri yaz boyu okullarda ağırlayacaklarını, isteyen öğrencilere fiziksel etkinlikler ve akademik programlar sunacaklarını söyledi.   Ulusal Destekleme Programı (UDEP) ve İlkokullarda Yetiştirme Programı (İYEP) ile öğrencileri yalnız bırakmayacaklarını ifade eden Selçuk, UDEP çerçevesinde Bakanlık, belediye ve sivil toplum kuruluşlarının da telafi eğitimi programına katkı sunacaklarını açıkladı.    Çocuklardan yaz aylarını dolu dolu geçirmelerini istediklerini aktaran Selçuk, "Yaz tatilini boş geçirmeyiniz, tatil boş oturma dönemi değil. Tatile beceri edinmek için bir fırsat olarak bakıyoruz." dedi.   Öğrencilerin yaş grubu yükselince uzaktan eğitimden memnun olduklarını, küçüldükçe okula gitme istediğinde artma görüldüğünü ifade eden Selçuk, salgının eğitimde oluşturduğu sorunların her çocuğa göre değiştiğini ve genel bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını aktardı.   Bunun için her yaş gurubuna göre değerlendirmenin yapıldığını ve değişik telafi programları uyguladıklarının altını çizen Selçuk, telafi programları ile eve kapanan çocukların sosyal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermeyi, gelecek seneye neşeyle hazırlanmalarını amaçlandığını dile getirdi.   LGS sonuçları 30 Haziran'da açıklanacak Bakan Selçuk, LGS'nin 6 Haziran Pazar günü yapılacağını, o gün çocukların ve ailelerinin de sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacağını vurgulayarak şöyle devam etti: "LGS'de bir değişiklik yok, yine iki oturumda olacak. Çocukların saat 09.00'da okulda olmaları gerekiyor, sınav 09.30'da başlayacak. Velililer okulun bahçesinde değil; dışarıda bekleyecek, salgın açından tehlikeli buluyoruz. Sınava giriş belgesi öğrencinin sırasında hazır olacak. Fotoğraflı geçerli bir kimlik belgesinin yanlarında olması lazım. Cep telefonu ile sınava giremezler. Kalem, silgi, maske ve dezenfektanları sıranın üzerinde olacak. Sınavda rehber öğretmenler de görev alacak. Maske takma zorunluluğu var ama ara sıra gözetim altında açabilecekler. LGS'ye katılmak zorunlu değil, isteyen katılabilir. Doğrudan pozitif öğrenciler özel bir yerde sınava girecek, temaslılar ise grup hâlinde kontrollü bir şekilde bir araya getirilecek. LGS sonuçları ise 30 Haziran'da açıklanacak."

Haz

Sağlık Bakanımızdan  ögretmenlerle ilgili aşı açıklaması geldi.

Haz

2/C sınıfı yüzyüze eğitim de

Haz

Bakanımız Sayın Ziya Selçuk, bu akşam CNN Türk'te "Ahmet Hakan ile Tarafsız Bölge" programına konuk olacak.

2 Haziran Çarşamba (Bu akşam)

 

⏰ 20.30

Haz

BAKAN SELÇUK, "TELAFİDE BEN DE VARIM" PROGRAMINI PAYLAŞTI


Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Telafide Ben de Varım" programının detaylarını paylaştı. Program tanıtımında konuşan Bakan Selçuk, "Okullarımız 2 Temmuz'dan yeni eğitim-öğretim yılının başlayacağı tarihe kadar okulların fiziksel imkânlarından faydalanmak isteyen öğrencilerimiz için açık tutulacak. Yaz boyu okullarımızda çocuklarımızı ağırlayacağız, isteyen öğrencilerimize fiziksel etkinlikler, isteyen öğrencilerimize akademik programlar sunabileceğiz." açıklamasında bulundu

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Telafide Ben de Varım" programına ilişkin basın açıklamasında bulundu.  


 


Selçuk,  "Telafide Ben de Varım" programında, dün gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nda alınan kararlar doğrultusunda Türkiye genelinde bugünden itibaren tüm ilkokul ve bünyelerindeki ana sınıflarda, 7 Haziran Pazartesi günü ise tüm ortaokul ve liselerde haftada 2 gün yüz yüze eğitime geçildiğini hatırlattı.


 


Diğer okul öncesi eğitim kurumlarında mevcut durumda olduğu gibi tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime devam edileceğini, köy ve seyrek nüfuslu yerleşim yerlerindeki temel eğitim okullarında ise bugünden itibaren yüz yüze eğitime 5 gün, tam zamanlı olarak başlanıldığını aktaran Selçuk, yüz yüze eğitimlere katılımın yine isteğe bağlı olacağını vurguladı.


 


Selçuk, Kovid-19 salgını sürecinde TRT EBA kanalları, EBA platformu ve farklı destek mekanizmalarıyla öğrencilere en nitelikli içeriklerle ulaşmaya çalıştıklarını dile getirerek eğitimin uzaktan gerçekleşmesinin öğrenci, öğretmen ve aileler için birtakım sınırlılıklar doğurduğuna dikkati çekti.


 


Bu sınırlılıklardan kaynaklanan akademik ve sosyal ihtiyaçları belirlemek için yapılan araştırmalarda, farklı öğrenci gruplarında değişik seviyelerde bir telafi çalışmasına ihtiyaç olduğunu tespit ettiklerini bildiren Selçuk, bundan dolayı öğrencilerin sosyal, duygusal alanda iyileşeceği ve fiziksel olarak aktif olacağı bir telafi programıyla salgının eğitime yansıyan olumsuzluklarını hep birlikte bertaraf etmek, eğitimde fırsat adaleti ilkesi doğrultusunda öğrencileri akademik, sosyal, duygusal, fiziksel ve sağlık yönlerinden desteklemek istediklerine değindi.


 


"Dileyen karnesine 18 Haziran'dan itibaren ulaşabilecek"


Bu nedenle Ulusal Destekleme Programını (UDEP) hazırladıklarını aktaran Selçuk, şunları kaydetti: "Bildiğiniz gibi 2020-2021 eğitim öğretim yılını 2 Temmuz Cuma günü sonlandırıyoruz. Biz, öğrencilerimiz iyi mi, evde kalmaktan yorulmuşlar mı, bir sıkıntıları var mı, bunları görüp tespit etmek ve onlara iyi gelmek için okullarımızı açık tutacağız. Bu arada 21 Haziran'da yoğun olarak başlayacağımız sosyal, duygusal, kültürel, fiziksel faaliyetler öncesinde sistem altyapımızda yoğunluğa neden olmamak ve öğrencilerimizin erişimini kolaylaştırmak için de karneleri 18 Haziran'dan itibaren öğrencilerimize açıyoruz. Dileyen karnesine 18 Haziran Cuma gününden itibaren ulaşabilecek."


 


Selçuk, 2 Temmuz'un ardından da öğrencileri güzel bir yazın beklediğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı: "Yaz dönemiyle birlikte Bakanlığımız yaklaşık 1,5 yıl sürecek olan UDEP sürecine de girmiş oluyor. Biraz önce de ifade ettiğim gibi yaklaşık 1,5 yıl sürecek UDEP kapsamında yapılacak çalışmalardan kısaca bahsetmek isterim. Her okulumuz Talim Terbiye Kurulunca hazırlanan öncelikli ve kritik kazanımları dikkate alarak zümreler marifetiyle hazırlanan çerçeve dâhilinde kendi okullarındaki öğrenci gruplarının ihtiyaçlarını belirleyecek. Okullar kendisine 1,5 yıl sürecek UDEP kapsamında böylece bir telafi planı da oluşturmuş olacak.


 


18 Haziran- 2 Temmuz aralığında okullarımız çalışmalarını bu planlar doğrultusunda uygulamaya başlayacaklar. Okullarımız 2 Temmuz'dan, yeni eğitim-öğretim yılının başlayacağı tarihe kadar okulların fiziksel imkânlarından faydalanmak isteyen öğrencilerimiz için de açık tutulacak. Yaz boyu okullarımızda çocuklarımızı ağırlayacağız, isteyen öğrencilerimize fiziksel etkinlikler, isteyen öğrencilerimize akademik programlar sunabileceğiz. Öğretmenlerimiz de bu programlarda öngörülen ders saati üzerinden görev alabilecekler, tabii isterlerse."


 


"Telafi ve destek çalışmaları yıl boyu sürdürülecek"


Dolu dolu geçen bir yazın ardından başlayacak yeni eğitim-öğretim yılında öğrencilerin telafi ve destek çalışmalarının da yıl boyu sürdürüleceğini açıklayan Selçuk, şunları söyledi: "1'den 2'ye geçen öğrencilerimiz için okuma yazma taraması başlatılacak. Bu taramalarımızın sonuçlarına göre de ihtiyacı tespit edilen öğrencilere ek ders ve ek materyal desteği sağlayacağız. 3 ve 4. sınıfları ise İlkokullarda Yetiştirme Programı 'İYEP' uygulaması ile destekleyeceğiz. Ortaokul öğrencilerimizin de yeterlilik düzeyleri uluslararası kriterlere uygun bir şekilde değerlendirilecek ve onlara da öğrenme düzeylerine uygun çalışma planı verilecek.


 


Liseler için kritik kazanımlar taraması hazırladık. Tespitler neticesinde özel programlar uygulayarak öğrencilerin lise eğitimlerini daha güçlü sürdürmelerini ve üniversiteye hazırlanmalarını hedefliyoruz. Elbette bu süreçler her okulun kendi ihtiyacına göre şekillenecek. Çünkü okullar ihtiyaçlarını en iyi şekilde bilirler."


 


Selçuk, UDEP çerçevesinde bakanlık, belediye ve sivil toplum kuruluşlarının da telafi eğitimi programına destek vereceğine değinerek "telafidebendevarim.meb.gov.tr" isimli web sitesi hazırladıklarını duyurdu.


 


Sitede çocuklar, öğretmenler ve veliler için ayrı ayrı bölümler bulunduğunu aktaran Selçuk, "Gelecek hafta da ortaokul ve lise öğrencilerimizle kavuşacağız. Bilhassa bu son haftaların, mezun olacak öğrencilerimiz için hayat boyunca unutamayacakları bu günleri okullarında hep birlikte geçirecek olmaları bizim için emin olun ayrı bir sevinç. Hepsine başarılar diliyor, gözlerinden ayrı ayrı öpüyorum." değerlendirmesinde bulundu

Haz

Uzaktayım ama Degerliyim projesi konuğu Zeynep Özli Özdemir i ağırladı 

 

Haz

Yüz Yüze Eğitim uygulamaları konulu 1 Haziran 2021 tarihli resmi yazı